18 Ocak 2012

...

                                    Հրանդ Տինք




cinayetin üzerinden tam 5 koca yıl geçti. onca haksızlığa, karartmaya, sindirmeye, korku ve tehdide, devletin sahibi değişse de ruhu değişmeyen katil siciline rağmen ümidimizi hep canlı tutmaya çalıştık. katilleri biliyorduk, her şey gözümüzün önünde oldu. biliyorduk ki; hrant dink’i aylarca “bir güvercin tedirginliği”nde yaşatan bu süreç, dev bir linç organizasyonuydu. devletin tüm güçleriyle; siyasileri, basını, zehirli bir yılan gibi kalabalığın içine akıtıp hrant dink’i hedefe yerleştirdiği “türk’lüğü aşağılama” safsatası, yanında konumlandırdığı kızgın halk kitlesi, işine geldiği gibi çantasında taşıyıp gerektiğinde çıkarıp kendini temize çıkardığı hukuku ile ince ince ördüğü cinayet senaryosu, o gün, agos’un önünde saat 15.00 sularında gerçekleştirildi. kana doymayan katil, kurbanını her dava, her yıl dönümü ve her fırsatta yeniden yeniden öldürmeye devam ediyor. kaldırıma akan o tertemiz kan her defasında yeniden tazeleniyor. bizim cenazemiz halâ o kaldırımda boylu boyunca yatmakta. ilk günün acısı ve öfkesiyle dopdoluyuz! bunu kanıksamayacağız. yazmaktan, konuşmaktan, bağırmaktan, isyan etmekten, kavga etmekten, üzülmek, suçlamak, her zaman başı dik hakkımızı arayıp durmaktan bıkıp usanmayacağız. katiller bekledikleri bıkkınlığı, yorgunluğu; yüzümüzde, gözlerimizde, ellerimizde, dizlerimizde göremeyecekler.


biz, hrant için yüreği yananlar, katilden adalet beklemek saflığını çoktan aştık. biliyoruz ki asıl katiller oldukları yerde, maşaları bir süre içeride, sonra özgür, daha olmadı sonsuza kadar susturulacaklar. bu katil yaratan döngüyü, bu katil ruhu anlamamız imkânsız, ama sesimizi yükseltip karşısına durmamız, birbirimize destek olmamız, rakel dink’in yüzüne utanmadan bakabileceğimiz bir gün için, yanıbaşında, arkasında yürümemiz gerek. o kara günde sevgilisini uğurlayan rakel’in; “yaptıklarını, konuştuklarını kim unutabilir sevgilim? hangi karanlık unutturabilir sevgilim? olmuşları, olanları kim unutturabilir? korku unutturabilir mi sevgilim? yaşam mı? zulüm mü? dünyanın zevk-i sefası mı sevgilim? yoksa ölüm mü unutturacak sevgilim? hayır, hiçbir karanlık unutturamaz.” dediği gibi, her gün tazelenen bir hafıza ve güçle, kim olduklarını apaçık bilip gördüğümüz arsız, acımasız katil sürüsünün yüzlerine suçlarını haykırmaya devam edeceğiz!..