16 Mart 2010

"tek kelime söylemeyin, siz kelimeler!"






insan ayrılırken
fırlatmalı şapkasını denize
içinde yaz boyu topladığı
deniz kabukları
ve gitmeli saçları uçuşarak rüzgârda,
kurduğu sofrayı sevgilisine
devirmeli denize
bardağında kalan şarabı dökmeli
ekmeğini balıklara vermeli
ve denize bir damla kan katmalı
bıçağını dalgalara saplamalı
ve salmalı sulara ayakkabılarını
yürek, çapa ve haç
ve gitmeli saçları uçuşarak rüzgârda!

döner gelir sonra.
ne zaman?
sorma.

ingeborg bachmann

***

gözüm bir sevgilinin cinselliğine teşne:
öyle bakışıyoruz
karanlık sözler ediyoruz birbirimize
haşhaş ve bellek gibi seviyoruz birbirimizi
uyuyoruz şarap gibi midye kabuğunda
bir deniz gibi ayın kanlı ışığında.

penceredeyiz sarmaş dolaş
kendimizi seyrediyoruz sokaktan:
vakt erişti, herkesler bilsin bunu!
artık çiçek açma zamanıdır taşın
yüreğinse tedirginlik zamanı.
zamanıdır, zamanı gelmenin.
artık zamanıdır.

paul celan


bachmann çeviri; b. necatigil
celan çeviri; s. eryaşar