24 Mayıs 2011

blind








" -o görüyor. bir tek o..."


uzun boyu, içinde göz kamaştırıcı bir beyazlık saklayan pelerini, her zaman kaçar gibi hızlı adımlarıyla aktı ruben'e, saçları, elleri, yeryüzünde hiçbir şeye şefkat göstermezken, sadece kitapları uzun uzun okşayabilen elleriyle. ve sesi, kraliçenin etine batırdığı cam kırığından akıp kadere damlayan bembeyaz bir kaç damla kan telvesi gibi sesiyle... marie, aynalar göstermez, saklar çirkinlikleri... eğer gören, aşka tutsak gözlerse...


blind, hollandalı yönetmen tamar van den dop'un 2007 yapımı, albinolu bir kadınla, kör bir gencin aşkını anlatan şiirsel filmi. bir masal... filme ilham olansa, en sevdiğim masaldır, andersen'in "kar kraliçesi", ve "belki de hikâye bittiğinde, şimdikinden daha çok şey bileceğiz" diye başlar, devamını zaten bilirsiniz. filmin sonunda van den dop'un masala yolladığı etkileyici selâmla aşka dair bildiğiniz, hiç bilmediğiniz veya unuttuğunuz ne varsa aklınıza, kalbinize düşüyor. izlerken, sanırım üç yerinde ağladım. hatta tuhaftır müthiş sevindim buna, insanı ağlatacak filmlere her zaman rastlanmıyor değil mi... yine de beni bu kadar derinden etkileyen bir filmden bahsetmezdim, kimseler bilmesin veya daha doğrusu benden bilmesin der susardım da, ama bugün, tam da "blind"i sayıklayabileceğim özel bir gün...





" aşkım, her şeyim... bu mektubu okurken, dünyanın ne kadar güzel olduğunu görüyor olacaksın. ellerinde aşkı hissettiğim ana dek, kendimi asla böyle güzel hissetmemiştim. aşkım... ellerinle, dinleyerek ara beni. bu büyük aşkı yaşadığım için çok mutluyum. saf aşkı. gerçek aşk kördür. sonsuza dek... 
marie."