13 Nisan 2010

dalıp giden






"yol kenarında, sırtında yırtık paltosu, ayağında çarığıyla tek başına bir köylüceğiz duruyor; düşünür bir hali var, oysa düşündüğü filan yok. yalnız "seyre dalmış". birisi dürtecek olsa silkinerek uykudan uyanmış gibi, ne olduğunu anlamadan size bakacak. hemen o anda, orada durup neler düşündüğünü sorsanız, olası ki hiç bir şey anımsayamaz, ama seyrederken topladığı izlenimleri kesinlikle saklamıştır. bu izlenimler onun için pek değerlidir, elbet niçin, ne amaçla yaptığını da bilmeden biriktirir. sonra yıllar yılı topladığı bu izlenimleri ve daha da başka şeyleri bırakarak, ruhunun kurtuluşu için kudüs'e gider, belki durup dururken doğduğu köyü yakar ya da her ikisini birlikte yapar. halk arasında böyle "dalıp giden"ler çoktur."*

işte bu, istediğim sadece bu. dostoyevski'nin "karamazov kardeşler"de bahsettiği kramskoy tablosundaki adam gibi dalıp gitmek, seyretmek. biriktirmek istemiyorum ama. kudüs de dursun orada. sonra kalkıp bir yerleri de yakmam, belki...


*karamazov kardeşler
resim: i. kramskoy - the meditator